FIDIC Sözleşmelerinde Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri

ÖZET

Günümüzde inşaat firmaları ya da inşaat sözleşmeleri tarafları artık çok uluslu yapılar oluşturmaktadır. Bu nedenle tarafların aralarında yapmış oldukları her türlü sözleşme, birden fazla hukuk sistemini ilgilendirir hale gelmektedir. Dolayısıyla inşaat sektöründe bu şekilde oluşturulan yapıları veya sözleşmeleri ortak bir yasal zemine oturtma gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu standart kurallar arasında en çok tercih edileni, “ Fédération Internationale des Ingénieurs Conceils ” (Müşavir Mühendisler Uluslararası Federasyonu) kısaca “ FIDIC ” olarak adlandırılan kurallardır. İnşaat sözleşmelerinin tarafları, gerek sözleşmelerini oluştururken gerekse ortaya çıkabilecek bir anlaşmazlıkta FIDIC’e göre hareket ederek çok uluslu olunması sebebiyle birden fazla hukuk sisteminin meydana getirmiş olduğu muhtemel problemleri ortadan kaldırmaktadır.

ANAHTAR KELİMELER

FIDIC, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Tahkim, İnşaat Sözleşmeleri.

ABSTRACT

Nowadays, construction companies or parties of a construction contract constitute multinational structures.  For this reason, all kinds of contracts between the parties become a part of more than an one legal system. 

Therefore, it has emerged in the construction sector that the structures or contracts that have been formed in this way have to be put on a common legal basis. The most preferred among these standard rules are the rules called FIDIC (Fédération Internationale des Ingénieurs Conceils) means “the International Federation of Consulting Engineers”. Parties of the construction contract, by proceeding according to FIDIC, either while drawing the contract up or in the conflicts that might be arisen, will eliminate the potential problems originated by having more than one judical systems on account of being multinational.

KEY WORDS

FIDIC, Dispute Adjudication Board, Arbitration, Construction Contracts.

GİRİŞ

İnşaat sözleşmeleri, inşaat işinin mahiyeti gereği taraflar arasında uzun süren ve kapsamlı hukuki ilişkiler meydana getirmektedir. Projeler esnasında taraflarca öngörülemeyen problemler ortaya çıkabileceği gibi, proje devam ederken sözleşme tarafları arasında fikir ayrılıkları da yaşanabilmektedir. Uluslararası bir inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık, sözleşmenin taraflarından birinin bulunduğu ülkenin hukuk sistemi ve ulusal mahkemelerinde çözümlenebileceği gibi tahkim gibi uluslararası bir çözüm yoluna başvurularak da çözüme kavuşturulabilir. 

FIDIC kuralları uluslararası inşaat sözleşmelerinde, farklı ülkelerin vatandaşı olan tarafların hukuk, örf ve adet yönünden görüş ve anlayış birliğinin sağlanamaması sonucunda, ortak bir mevzuata ihtiyaç duyulması sebebiyle ortaya çıkan kurallardır. Bu doğrultuda FIDIC, uluslararası inşaat sektörünün sorunlarını çözmeye yönelik dünyada kabul gören bir tip sözleşme haline gelmiştir.[1]Ayrıca FIDIC’in standart sözleşme tiplerinden biri olan Kırmızı Kitap’ın 1999 yılında çıkartılan yeni basımında söz konusu kuralların başlığında bulunan “ uluslararası” başlığı çıkartılarak, bu tip sözleşmenin aynı ülkede inşaat yapanların da kullanabileceği bir hal almıştır.[2]  

FIDIC’in inşaat uyuşmazlıklarına yönelik kendi kurallarında öngörmüş olduğu çeşitli çözüm mekanizmaları mevcuttur. FIDIC’e göre hazırlanan inşaat sözleşmeleri olası bir uyuşmazlık durumunda da bu çözüm yollarını, uyuşmazlığı ortadan kaldırana dek kendi sistematiği içinde sırasıyla uygulamaktadır.   

I. FIDIC STANDART SÖZLEŞMELERİ

A. GENEL OLARAK FIDIC SÖZLEŞMELERİ 

FIDIC, İsviçre’nin Lozan şehrinde 1913 yılında kurulmuştur. Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği(TMMMB) 1987 yılında olmak üzere, toplamda doksan yedi ülkenin ulusal müşavir - mühendis birlikleri, FIDIC’e üye olmuştur. FIDIC sözleşmelerinin temel özelliği taraflar arasındaki risk dağılımını hakkaniyete uygun olarak belirleyerek, sektörün temel stratejik özelliklerini sözleşmeler aracılığıyla taraflar arasındaki anlaşmaya uygulamasıdır.

FIDIC sözleşmelerinin son baskısı kitaplar halinde 1999 senesinde yayınlanmasına karşın, 2017’de Londra’da düzenlenen “ International Contract Users Conferance “ etkinliğinde FIDIC kitapları güncellenmiştir. Konferansın temel amacı olarak taraflarca on sekiz yıldır kullanılan sözleşmelere kendi deneyimlerinin ve yaşanılan sorunlar ile ilgili görüşlerin aktarılmasıyla günümüze sözleşme tiplerinin uyarlanmasıdır.[3]

“ Gökkuşağı Serisi “ olarak da adlandırılan FIDIC Sözleşmeleri, kapaklarının renkleriyle çağrılmakla birlikte, esas farkları inşaatın boyutuna, işi yürütecek kişiye, ödeme şekline ve risk dağılımına göre şekillenmektedir. Büyük çaplı işler için kullanılan Kırmızı, Sarı ve Gümüş renkli kitaplara ek olarak küçük çaplı ve kısa süreli inşaat işleri için kullanılan Yeşil Kitap bulunmaktadır.  En çok kullanılan Kırmızı Kitabı kısaca, tasarımın büyük bölümünden iş sahibi sorumlu olduğu, sözleşmeyi mühendis idare ettiği, sözleşmede birim fiyat kullanıldığı ve risk dağılımının hakkaniyete uygun şekilde yapıldığı tipik bir sözleşme olarak açıklayabiliriz. Kırmızı Kitabın, Sarı Kitap ile arasındaki temel fark tasarımdan iş sahibi yerine yüklenicinin sorumlu olması ve ödemenin götürü ücrete tabi olmasıdır. Gümüş Kitap ise daha çok otoyollar, köprüler, altyapı projeleri ve enerji santralleri gibi kompleks inşaat projelerinde uygulanır ve risk dağılımı taraflar açısından dengeli değildir. Mühendise gerek olmayan düşük bütçeli projelerde kullanılan Yeşil Kitapta ise temel sınırlar daha esnek çizilmiştir. Örneğin, tasarımdan iş sahibi veya yüklenici sorumlu olabileceği gibi yüklenici de olabilir veya ödeme birim fiyat üzerinden ya da götürü olarak kararlaştırılabilir.[4]  

B. TÜRK HUKUKUNDA FIDIC SÖZLEŞMELERİ

Türk hukukunda inşaat sözleşmelerine yönelik özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Hukuki niteliği itibariyle inşaat sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ile 486. Maddeleri arasında düzenlenen eser sözleşmesi hükümleri uyarınca düzenlenmektedir. Uluslararası yatırımcılar kendilerinin daha önce farklı projelerde uyguladıkları ve bu nedenle uygulanmasına aşina oldukları inşaat sözleşmelerini doğal olarak Türkiye’de de taraf oldukları işlerde kullanmak istemektedirler ki bu durumda en fazla uygulanan yine FIDIC tip sözleşmeleri olmaktadır. [5]

TBK hükümleri ile FIDIC kuralları arasında sözleşmenin tarafları ve yüklenicinin sahip olduğu borçlar arasından temel farklılıklar bulunmaktadır. TBK’ya göre taraflar, iş sahibi ve yüklenici iken FIDIC’de karşımıza mühendis kavramı çıkmaktadır. FIDIC’e göre mühendis sözleşmenin ifasını sağlamakla yükümlü ve iş sahibi ile arasında iş görme yükümlülüğü vardır, ancak mühendis inşaat sözleşmesinin bir tarafı değildir. Mühendis ile iş sahibi arasında yükümlülüklerini yerine getirmesi ve ücreti için ayrıca bir sözleşme yapılması gerekmektedir. Yüklenicinin ise esas görevi, inşaatın hazırlık aşaması ve sonunda eserin teslimidir. FIDIC kurallarında mühendise geniş bir şekilde yer verilirken, yükümlülükleri de ayrıca düzenlenmiştir.[6] 

FIDIC sözleşmeleri esas olarak Anglo Sakson hukuk sisteminin özelliklerini taşımaktadırlar. Bu nedenle bazı noktalarda farklı hukuk sistemlerinin getirmiş olduğu farklılıklardan ötürü sorunlar yaşanabilmesi muhtemeldir. Örneğin; Türk hukukunda herhangi bir sözleşme hükmü, TBK m.27’ye göre sözleşme özgürlüğünü sınırlandıran kanunun emredici hükümleri, genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı olamayacağı için FIDIC’e göre oluşturulan bir sözleşmenin hükümleri de aykırı olamayacaktır. Aynı şekilde sözleşme hükümleri genel işlem koşullarının denetiminden geçebilmesi gerekmektedir.[7]Türkiye’de kullanımı gün geçtikçe artan FIDIC sözleşmelerinin hükümlerinin Türk hukuku açısından irdelenmesinde ve Türk hukuk sistemi ile bağdaşmayan hükümlerin özel şartlar altında değiştirilmelidir.[8]

II. FIDIC KAPSAMINDA UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ

Uluslararası ticari uyuşmazlıklarda taraflar her zaman ulusal mahkemelere veya tahkim yoluna başvurmayabiliyorlar. Zira bu şekilde çok uluslu tarafların olduğu uyuşmazlıkları ulusal mahkemelere veya tahkime götürmenin avantajları olduğu kadar dezavantajları da olmaktadır. Anlaşmazlığın doğurduğu maliyet, kusur oranı, hataların giderilebilmesi gibi hususlar göz önünde bulundurularak taraflar başka çözüm mekanizmalarını kullanarak kendileri açısından daha ucuz ve çabuk sonuçlar elde edebilirler.Tarafların uyuşmazlığın, yargı yolu ile çözümlenmesi halinde ortaya çıkacak yüksek maliyeti, alacağı zamanı ve ticari ilişkiler üzerinde gelecekte sebep olacağı tahribatı dikkate alarak, doğrudan uyuşmazlık çözüm yollarıyla çözümlemesinde iki taraf açısından da faydalar bulunmaktadır. Bu aşamada ulusal mahkemelere veya tahkim mahkemelere başvurmanın mı yoksa diğer alternatif yolların mı daha çok avantaj sağlayacağı karşılaştırılmalıdır.

Uyuşmazlıkların mahkemeler ve tahkim yolu dışında çözümlenebileceği başlıca alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına örnek olarak; müzakere, uzlaştırma, hakem-bilirkişilik, teknik expertizlik, ön hakemlik, sözleşmelerin üçüncü kişiler tarafından tamamlanması, yorumlanması veya uyarlanması gösterilebilir.[9]FIDIC hükümleri de bu alternatif çözüm tekniklerinden yola çıkarak tek bir yol belirlemek yerine kendi içerisinde FIDIC’in yapısına uygun bir sistematik dahilinde kademeli olarak bir çözüm yöntemi belirlemiştir. Buna göre FIDIC’in 1987 yılında düzenlenen formatına göre, uyuşmazlık olması halinde sırasıyla mühendise, uyuşmazlık çözüm kuruluna, dostane müzakereye ve tahkime gidilebilmektedir.  

A. MÜHENDİS

İnşaat işlerinde mühendisin, inşaatı tasarlayıp iş sahibi adına sözleşme dokümanını hazırlama ve iş sahibi adına projenin yapım aşamasına nezaret etmek olmak üzere iki temel görevi bulunmaktadır. Mühendisin görev ve yetkileri sözleşmede belirtilmekle birlikte genel olarak mesleği gereği yapması gereken işlerin yanında inşaat alanında işlerin zamanında yapılmasından kusurların tespiti ve giderilmesine, ödeme taleplerinin değerlendirilmesinden değişiklik talimatı verilmesine kadar birçok noktada görevlidir. Mühendis yetkisi olmadan inşaat sözleşmesini değiştiremez ve yüklenicinin sözleşmesel yükümlülüklerini kaldıramaz.[10]

FIDIC sözleşmesinin 20. maddesine göre, uyuşmazlık çıkmadan önce müteahhit, eğer varsa taleplerini mühendisi iletecek ve mühendisin bu taleplere verdiği cevaplara müteahhit itiraz ederse talep uyuşmazlığa dönüşecektir. FIDIC m.20.1 “  Müteahhidin Talepleri“ başlıklı hükme göre sözleşmenin herhangi bir hükmüne aykırılık, süre uzatımı veya ücret nedeniyle müteahhit mümkün olan en kısa sürede ancak en geç talebe sebebiyet veren olayın vukuuna vakıf olduğu veya vakıf olması gerektiği andan itibaren 28 gün içerisinde ilgili aykırılık, süre uzatımı veya ücret hakkındaki talebini mühendise iletecektir. Mühendis ilgili talebi inceledikten sonra reddeder ise artık talep uyuşmazlığa dönüşecek ve uyuşmazlığı inceleyecek ilk basamak olan UÇK’ya geçecektir.

İnşaat sözleşmelerinde mühendisin asıl sorumlu olduğu taraf iş sahibi olmakla birlikte, FIDIC açısından mühendisin müteahhide karşı sorumlu olduğuna dair görüşlerde bulunmaktadır. Bu görüşe göre, mühendis FIDIC hükümlerine göre iş sahibi vemüteahhit arasında sözleşme ve eklerinin imzalandığını andan itibaren tarafsız uzman ve aracı olarak hareket etmeli ve bu unvanlarından yani uzaman ve aracı oluşundan ötürü müteahhide verebileceği zararlardan ötürü sorumlu olmalıdır.[11]

Mühendisin FIDIC bağlamında anlaşmazlıklarda ki rolü 1987 yılından 1999 yılına kadar adeta bir hakem gibi karar verip, karar mekanizmasının ilk basamağında yer alırken, yani taraflar bir uyuşmazlıkta ilk mühendise başvuruyorken yapılan itirazlar sonrasında 1999 yılında yapılan değişiklik ile mühendisin bu yetkisi tırpanlanarak, dostane çözüm yolu olarak alanında uzman ve tarafsız kişilerden oluşan Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ilk başvuru basamağı olarak belirlenmiştir. Mühendisler, bu son değişiklikler ile sadece talimat verme ile karar alma esnasında çok dar bir alanda denetime tabi olmayan bir takdir hakkına sahip hale geldiler. Yani taraflar ilk yol olarak Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na, sonra dostane yol olarak sulh yoluna en son aşamada yine anlaşamazlar ise tahkime gidebilmektedirler. 1987 yılında ki uygulamada ise, inşaat projesi esnasında bir uyuşmazlık çıkması halinde taraflardan herhangi birinin başvurusu üzerine ilk olarak mühendisin söz konusu uyuşmazlık ile ilgili bir karara varması gerekmekteydi. Mühendisin kendi bilgisi ve tecrübesi doğrultusunda iki tarafı anlaştırmaya çalışır, eğer taraflar anlaşamazlar ise konu artık Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na taşınıyordu.[12]

B. UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM KURULU

Uyuşmazlık Çözüm Kurulu( Dispute Adjudication Board), FIDIC’e göre inşaat sözleşmesi taraflarının tahkime gitmeden önce başvurmak zorunda oldukları bir uyuşmazlık çözüm mekanizmasıdır.  Prensip olarak bu kurul, sözleşme başında taraflarca belirlenen uzman kişilerce oluşturulan ve amaçları taraflar arasındaki olası uyuşmazlıkları daha doğma aşamasında tespit ederek engelleyici önlem ve önerilerde bulunma yetkisine sahiptir. Bu tip UÇK( DAB ) ’lara  “ Sürekli(Daimi) UÇK“ denilmektedir. Ancak uygulamada UÇK üyelerine sürekli para ödemek istenmemesi üzerine sadece uyuşmazlık olduğu vakit başvurulmak amacıyla oluşturulan UÇK’lara ise “ Ad Hoc UÇK”  olarak adlandırılırlar. Bu iki uyuşmazlık çözüm kurullarına ek olarak tavsiyede bulunması için oluşturulan uyuşmazlık çözüm kurulları, karar verici uyuşmazlık çözüm kurulları ve hem tavsiyede hem de karar verici konumunda olan karma uyuşmazlık kurulları olmak üzere türleri bulunmaktadır. FIDIC tarafından hazırlanan sözleşmelerde UÇK, ya daimi ya da Ad Hoc niteliktedir. Kırmızı Kitap’ta inşaat projesinin en başından itibaren geçerli olan UÇK daimi nitelikte olup, Gümüş ve Sarı Kitap’ta belirtilen ise Ad Hoc niteliktedir.[13]

UÇK alanında yetkin bir veya üç kişiden oluşmaktadır, ancak aksi belirtilmedikçe üç kişiden oluşur. Çoğunlukla bu kişiler mühendis olmakla birlikte, aralarında bir tane de hukukçu bulunur.  Tarafların uyuşmazlıkları hakkında tarafsız bir şekilde karar verilebilmesi için mühendisin yeterli olmadığı düşüncesi 1987 yılından sonraki uygulamalarda sıkılıkla dile getirilen bir problem olmuştur. Mühendisin maaşının iş sahibi tarafından verilmesi ve birçok noktada iş sahibine bağlı kalması bu durumun oluşmasında en önemli sebeptir. UÇK’nın bu şekilde yani ilk derece başvuru yeri olarak yetkilendirilmesinde temel nedenin de mühendisten bu yetkinin alınarak kurula verilmesi olarak nitelendirebilir. 

FIDIC Kırmızı Kitabın “ İddialar ve Talepler, Uyuşmazlık ve Tahkim “ başlıklı 20.maddesinde ayrıntılı olarak söz konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak müteahhidin iddia ve talepleri, UÇK’nın oluşturulması, çözüm kurulu üzerinde anlaşmaya varılamaması, kurul kararının sağlanması, sulh yolu ile çözüm, tahkim, kurul kararına uyulmaması hali ve kurul kararının sona ermesi ayrı ayrı düzenlenmiştir.  

UÇK’nın temel olarak uyuşmazlıkların engellenmesi ve doğmuş olan uyuşmazlıkları etkili ve hızlı bir şekilde olmak üzere iki temel görevi bulunmaktadır. UÇK üyeleri zaman zaman örneğin inşaat şantiyesinde gezerek veya projeyi yürüten kişileri ziyaret ederek varlıklarını hissettirerek mümkün olduğunca uyuşmazlık çıkmasını engellemeye çalışırlar. Bunu engelleyemediklerinde ve uyuşmazlık kendilerine intikal ettiğinde ise ulusal mahkeme ve tahkimin aksine tarafları aşırı taleplerden kaçınmaya veya uzlaşmaya davet ederler. Örneğin; Çin’de yapılan iki milyar dolarlık Ertan Hidroelektrik Barajı Projesinde kırk uyuşmazlık UÇK’ya götürülmüş ve bu uyuşmazlıklardan hiçbiri ulusal mahkemelere veya tahkime aksettirilmemiştir.[14]

UÇK hakem heyeti benzeri bir heyet olmakla birlikte tahkimde yer alan hakem heyetinin sahip olduğu yetkilere sahip değildir, şöyle ki UÇK kararları kesin hüküm niteliği taşımamaktadır. Zaten FIDIC sözleşmelerinin 20. maddesinin 4. paragrafında UÇK’nın hakem heyeti gibi hareket etmediği kabul edilir denilmiştir. Ancak UÇK’nın kararının kesin hüküm niteliği taşımaması UÇK’nın adil bir yargılama yapmayacağı veya savunma haklarına riayet etmeyeceği anlamına gelmemektedir. UÇK, FIDIC içerisinde belirtilen usul kurallarını uygulayarak, işin ifasından doğan bütün uyuşmazlıkları çözmekle yükümlüdür.[15]  

UÇK’nın söz konusu uyuşmazlık hakkında karar verebilmesi için talep ettiği her türlü bilgi ve belgeyle birlikte, gerek duyulması halinde şantiye alanına geçiş imkanı ve benzeri kolaylıklar her iki tarafça sağlanmak durumundadır. Kurul uyuşmazlık başvurusunu aldıktan sonra 84 gün içerisinde karar verir. Taraflar da kurulun kararının kendilerine tebliğinden itibaren 28 gün içerisinde memnuniyetsizliklerini ( dissatisfaction notification)  bildirebilirler, aksi takdirde kurul kararı taraflar açısından kesin ve bağlayıcı olur. 

Sözleşme taraflarından bir tanesi UÇK kararına karşı memnuniyetsizlik bildiriminde bulunursa, o zaman ilk olarak dostane çözüm aşaması olan sulh yolu ile çözüme buradan da sonuç çıkmaz ise son aşama olarak tahkime başvurulur. Tahkime ancak UÇK kararını kabul etmeyen taraf veya taraflar başvurabilmektedir.

C. SULH YOLU İLE ÇÖZÜM

UÇK aşamasından sonra taraflar kurul kararına karşı memnuniyetsizlik bildiriminde bulunurlarsa bir sonraki aşama dostane çözüm yolu alan sulh yolu ile çözümdür. Bu aşamada taraflar aslında tahkimden önce son kez uzlaşma aramaktadırlar, çünkü tahkime gidildikten sonra hakem heyetinin vereceği karar taraflar için ağır sonuçlar çıkarabilir. 

FIDIC Kırmızı Kitap 20. maddesinin dördüncü fıkrasında  “ …hakeme gidilmeden önce her iki tarafta da uyuşmazlığı sulh yoluyla çözmek için çaba gösterir…” diyerek tahkimden önce böyle bir çözüm yolunun olduğunu hüküm altına almıştır.

D. TAHKİM

Tahkim, kanunun izin verdiği alan ve konularda, taraflar arasında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların mahkeme yerine hakem adı verilen kimseler tarafından kesin ve bağlayıcı olacak şekilde çözülmesi hususunda tarafların anlaşmasıdır.[16]Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenebilmesi için tahkime elverişli olması ve tarafların tahkime gidilebilmesi hususunda anlaşmış olmaları gerekmektedir.

UÇK kararlarına karşı memnuniyetsizlik bildirimi yapıldıktan sonra dostane çözüm yolu olarak sulh yolundan da bir sonuç alınamaması üzerine tahkim yargılamasına başvurulur. Tahkime başvuru açısından süre öngörülmediğinden, UÇK kararı aleyhine olan taraf bazen yargılamayı sürümcemede bırakmak amacıyla tahkime başvuruyu geciktirmede, UÇK kararı kendi lehine olan taraf tahkime başvurmak zorunda kalmaktadır. Bu nedenle UÇK kararlarına karşı ne kadar sürede tahkime başvurulacağı ile ilgili bir belirsizlik olduğu doktrinde ifade edilmektedir.[17]

FIDIC Kırmızı Kitap 20. Maddesinin 6. paragrafına göre UÇK kararı bağlayıcı ve kesin nitelik kazanmamışsa, uluslararası tahkim aracılığıyla çözümlenir. Taraflar aksini kararlaştırmadıkça, uyuşmazlık “ Uluslararası Ticaret Odası ( ICC )“ nın kurallarına göre ve nihai olarak çözülür. Ayrıca yine bu hükme göre hakem heyetinin üç kişiden oluşacağı ve kullanılacak dil olarak da FIDIC sözleşmesi yapılırken kullanılan dilin seçilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Yani aksi kararlaştırılmadıkça FIDIC’den kaynaklanan uyuşmazlıklarda seçilen tahkim kuralları “ ICC Kuralları“ dır.   Eğer, taraflar belirli bir hukuk üzerinde anlaşmış iseler, esasa uygulanacak hukukun geçerli olup olmadığının hangi hukuka göre tespit edileceği önem taşımaktadır. En nihayetinde ilgili hukuk seçiminin geçerliliği de seçilen hukuka tabi olacak olup; seçilen hukukun hukuk seçimine olanak tanıması halinde, taraflarca belirlenen hukuk geçerli kabul edilecektir.[18]   

Uyuşmazlık çözüm aşamalarının tüketilmeden tahkime başvurulabilmenin iki istisnası vardır ve bu istisnalarda yine FIDIC hükümlerinde belirtilmiştir. Buna göre 20.maddenin 7.paragrafına göre kesin ve bağlayıcı bir hale gelen kurul kararına taraflardan birisi uymaz ise bu durumda yeniden UÇK’ya başvurmaya ve dostane görüşmeye gerek olmaksızın ilgili taraf tahkime başvurabilir. Yine 20.maddenin 8.paragrafına göre uyuşmazlığın UÇK’nın atanmasının sona ermesi veya başka bir sebeple UÇK’nın mevcut olmaması durumunda, UÇK kararı alınmadan ve sulh yoluna başvurulmadan doğrudan tahkime gidilebilir.[19]

SONUÇ

Globalleşen dünyada inşaat sektörü artık birden çok uluslararası şirketi bir araya getiren bir hal almıştır. Dolayısıyla farklı uluslara ait şirketlerin inşaat gibi çok ayrıntılı işleri olan bir alanda iş yaparken ihtiyaç duydukları hukuksal mevzuatı ise FIDIC Kitapları doldurmaktadır. Şirketler bir sözleşmeyi imzalamadan önce inşaat sektöründe artık ortak bir mevzuat haline gelen FIDIC’e ve hükümlerine göre davranma sorumluluğuna sahip olarak bir işe başlamaktadırlar.

FIDIC’in kendi içinde farklı renkte olan kitapları, farklı çap ve işlevselliğe sahip hemen hemen bütün inşaat işlerini karşılayan sözleşme türlerini ifade etmektedir. Ayrıca FIDIC bir kere oluşturulup olduğu sene içerisinde bırakılan bir mevzuat olmayıp, belirli dönemlerde yapılan güncelleme çalışmalarıyla kendi mevzuatlarını dönemin koşullarına uyarlamaktadır.

FIDIC’in özellikle uyuşmazlık yaşanması konusunda yasa koyucu gibi bir konum edinerek belirli bir sistematik içerisinde aşamalı olarak bir çözüm yolu belirlemesi, her uyuşmazlık yaşandığında direk tahkim yoluna veya ulusal mahkemelere yönlendirmemesi FIDIC Kitapları’nın dünya üzerinde neden bu kadar çok tercih edildiğinin bir başka göstergesi olmuştur. Ayrıca FIDIC kurulları gerekli noktalarda istisna hükümleri belirleyecek şekilde mevzuatı oluştururken başka ihtimalleri de düzenlemiştir. Uygulanacak tahkim kurallarını belirlerken belirtildiği gibi aksi kararlaştırılmadıkça denilerek bazı noktalarda önemli serbestiler de sözleşme taraflarına tanınmıştır.

                                                                              Av. Kemal Çağrı DEREKAYA

ATIFLAR 

[1]Tüzemen Atik, Ebru: “FIDIC Kırmızı Kitap Kuralları Uyarınca İnşaat Sözleşmelerinde Müteahhidin Sorumluluğu, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi”, C. XVIII, S. 2, Ankara 2014, s. 53.

2Tüzemen Atik, s. 56.

3Çolgar,Tuna: Güncellenmiş FIDIC Sözleşmeleri, http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/guncellenmis-fidic-sozlesmeleri/(Erişim Tarihi: 18.01.2019)

4Budak, Aslı: Uluslararası İnşaat Sözleşmeleri Ve Uyuşmazlık Çözüm Yoları, İstanbul Uluslararası İnşaat Hukuku Konferansları-I, 21.02.2015, İstanbul 2015, B.2, s.91.

5Budak, s.89.

6Şeremet, Melis: “İnşaat Sözleşmeleri ve FIDIC”, İstanbul Barosu Dergisi, C. 80, S. 4, İstanbul 2006, s. 1555.

7Budak, s.92-94.

8Budak, s.101.

9Köksal, Tuna: Uluslararası İnşaat Ve İş Ortaklığı Sözleşmelerinden Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Hukuki Çözüm Yolları, TBB Dergisi, 2013, S.107, s.325.

10Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: FIDIC: Conditions of Contract for Construction for Building and Engineering Works Designed by the Employer, First Edition 1999, Geneva, 1999.

11KARAYALÇIN, Yaşar: “FIDIC İnşaat Sözleşmesi Genel Şartlarında Mühendisin Hukuki Durumu”, İnşaat Sözleşmeleri (Ortak Seminer, 18-29 Mart 1996), 2. Tıpkı Basım, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü yayını, Ankara, 2001, s.295.

12Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz FIDIC: Conditions of Contract for Works of Civil Engineering Construction, Fourth Edition 1987, Geneva,1987.

13Ekşi, Nuray: FIDIC Sözleşmelerinde Yer Alan Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin 20. Maddeden Kaynaklanan Sorunlar, İstanbul Uluslararası İnşaat Hukuku Konferansları-I, 21.02.2015, İstanbul 2015, B.2, s.67.

14Çetinel, Yasemin: İnşaat Sözleşmelerinde Öngörülen Özel Bir Uyuşmazlık Yöntemi: DAB Mekanizması http://www.ycetinel.av.tr/assets/5.pdf( Erişim Tarihi: 19.01.2019 )

15Ekşi, s.68.

16Akıncı, Ziya: Milletlerarası Tahkim, İstanbul 2016, B.4, s.3.

17Ekşi, s. 68.

18Dalmaz, Çağlar: “Uluslararası FIDIC Sözleşmelerinde Tahkim Hususunun İncelenmesi ve Bir Kavramsal Model Önerisi”, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Haziran 2012, s.70-72.

19Ekşi, s. 75-77.

KAYNAKLAR

Akıncı, Ziya:Milletlerarası Tahkim, B.4, İstanbul 2016.

Budak, Aslı: Uluslararası İnşaat Sözleşmeleri Ve Uyuşmazlık Çözüm Yoları, İstanbul Uluslararası İnşaat Hukuku Konferansları-I, 21.02.2015, İstanbul 2015, B.2.

Dalmaz, Çağlar:“Uluslararası FIDIC Sözleşmelerinde Tahkim Hususunun İncelenmesi ve Bir Kavramsal Model Önerisi”, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Haziran 2012.

Ekşi, Nuray:FIDIC Sözleşmelerinde Yer Alan Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin 20. Maddeden Kaynaklanan Sorunlar, İstanbul Uluslararası İnşaat Hukuku Konferansları-I, 21.02.2015, İstanbul 2015, B.2.

KARAYALÇIN, Yaşar:“FIDIC İnşaat Sözleşmesi Genel Şartlarında Mühendisin Hukuki Durumu”, İnşaat Sözleşmeleri (Ortak Seminer, 18-29 Mart 1996), 2. Tıpkı Basım, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü yayını, Ankara 2001.

Köksal, Tuna:Uluslararası İnşaat Ve İş Ortaklığı Sözleşmelerinden Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Hukuki Çözüm Yolları, TBB Dergisi, 2013, S.107.

Şeremet, Melis:“İnşaat Sözleşmeleri ve FIDIC”, İstanbul Barosu Dergisi, C. 80, S. 4, İstanbul 2006.

Tüzemen Atik, Ebru:“FIDIC Kırmızı Kitap Kuralları Uyarınca İnşaat Sözleşmelerinde Müteahhidin Sorumluluğu, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi”, C. XVIII, S. 2, Ankara 2014.

 

ÇEVRİMİÇİ KAYNAKLAR

Çetinel, Yasemin: İnşaat Sözleşmelerinde Öngörülen Özel Bir Uyuşmazlık Yöntemi: DAB Mekanizması http://www.ycetinel.av.tr/assets/5.pdf( Erişim Tarihi: 19.01.2019).

Çolgar,Tuna: Güncellenmiş FIDIC Sözleşmeleri, http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/guncellenmis-fidic-sozlesmeleri/(Erişim Tarihi: 18.01.2019).

 

[1]Tüzemen Atik, Ebru: “FIDIC Kırmızı Kitap Kuralları Uyarınca İnşaat Sözleşmelerinde Müteahhidin Sorumluluğu, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi”, C. XVIII, S. 2, Ankara 2014, s. 53.

[2]Tüzemen Atik, s. 56.

[3]Çolgar,Tuna: Güncellenmiş FIDIC Sözleşmeleri, http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/guncellenmis-fidic-sozlesmeleri/(Erişim Tarihi: 18.01.2019)

[4]Budak, Aslı: Uluslararası İnşaat Sözleşmeleri Ve Uyuşmazlık Çözüm Yoları, İstanbul Uluslararası İnşaat Hukuku Konferansları-I, 21.02.2015, İstanbul 2015, B.2, s.91.

[5]Budak, s.89.

[6]Şeremet, Melis: “İnşaat Sözleşmeleri ve FIDIC”, İstanbul Barosu Dergisi, C. 80, S. 4, İstanbul 2006, s. 1555.

[7]Budak, s.92-94.

[8]Budak, s.101.

[9]Köksal, Tuna: Uluslararası İnşaat Ve İş Ortaklığı Sözleşmelerinden Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Hukuki Çözüm Yolları, TBB Dergisi, 2013, S.107, s.325.

[10]Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: FIDIC: Conditions of Contract for Construction for Building and Engineering Works Designed by the Employer, First Edition 1999, Geneva, 1999.

[11]KARAYALÇIN, Yaşar: “FIDIC İnşaat Sözleşmesi Genel Şartlarında Mühendisin Hukuki Durumu”, İnşaat Sözleşmeleri (Ortak Seminer, 18-29 Mart 1996), 2. Tıpkı Basım, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü yayını, Ankara, 2001, s.295.

[12]Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz FIDIC: Conditions of Contract for Works of Civil Engineering Construction, Fourth Edition 1987, Geneva,1987.

[13]Ekşi, Nuray: FIDIC Sözleşmelerinde Yer Alan Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin 20. Maddeden Kaynaklanan Sorunlar, İstanbul Uluslararası İnşaat Hukuku Konferansları-I, 21.02.2015, İstanbul 2015, B.2, s.67.

[14]Çetinel, Yasemin: İnşaat Sözleşmelerinde Öngörülen Özel Bir Uyuşmazlık Yöntemi: DAB Mekanizması http://www.ycetinel.av.tr/assets/5.pdf( Erişim Tarihi: 19.01.2019 )

[15]Ekşi, s.68.

[16]Akıncı, Ziya: Milletlerarası Tahkim, İstanbul 2016, B.4, s.3. 

[17]Ekşi, s. 68.

[18]Dalmaz, Çağlar: “Uluslararası FIDIC Sözleşmelerinde Tahkim Hususunun İncelenmesi ve Bir Kavramsal Model Önerisi”, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Haziran 2012, s.70-72.

[19]Ekşi, s. 75-77.

Arama